1. Anasayfa
  2. Sağlık

Hipotansiyon Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Hipotansiyon Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
0

Hipotansiyon, tıbbi bir terim olup, arteriyel kan basıncının normal değerlerin altında seyrettiği bir durumu ifade eder. Kan basıncı, kalbin atışları sırasında pompalanan kanın arter duvarlarına uyguladığı basıncı belirler. Normalde, kan basıncı ortalama olarak 120/80 mmHg (milimetre cıva) değerindedir. Sistolik basınç, kalp kasılması sırasında en yüksek değeri temsil ederken, diyastolik basınç kalp kasılmasının olmadığı dinlenme durumundaki en düşük değeri gösterir.

thumbnail
Önerilen Yazı
Hipertansiyon Nedir? Hipertansiyon Belirtileri ve Tedavisi

Sistolik kan basıncının 90 mmHg’nin altına veya diyastolik basıncın 60 mmHg’nin altına düştüğü durumlar düşük tansiyondur. Bu durum, kan damarlarının genişlemesi, kan hacminin azalması veya kalbin zayıf bir şekilde pompalaması gibi faktörlere bağlı olarak gelişir. Tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bayılma, yorgunluk ve hatta şok gibi semptomlara yol açar. Ayrıca, temelde yatan bir sağlık sorununun belirtisidir. Bu nedenle teşhis ve tedavi genellikle bu temel nedenlere odaklanır.

Tansiyonun düşüklüğü vücudun ihtiyaçlarına uygun oksijen ve besin sağlayamaması durumunda ciddi sonuçlara yol açar Hipotansiyonun ortaya çıkışını etkileyen bir dizi faktör olabilir, bunlar arasında dehidratasyon, aşırı kan kaybı, kalp problemleri, endokrin bozukluklar ve aşırı genişlemiş damarlar yer alır. Tedavisi, temel nedenin belirlenmesine ve bu nedenlere yönelik uygun müdahalelere dayanır.

Hipotansiyon Nedenleri Nelerdir?

Önem arz eden hipotansiyon nedenleri aşağıdaki gibidir:

  • Dehidratasyon: Vücuttaki sıvı kaybı, kan hacminin azalmasına ve buna bağlı olarak kan basıncının düşmesine yol açar.
  • Kan Kaybı: Aşırı kan kaybı, travma, iç kanama veya şiddetli yanıklar gibi durumlar tansiyonu düşürür.
  • Kalp Sorunları: Kalp yetmezliği, kalp kasının zayıf bir şekilde pompalaması sonucu kanın yeterince dolaşamamasına neden olur.
  • Endokrin Bozukluklar: Tiroid bezinin düşük aktivitesi (hipotiroidizm) ya da adrenal bezlerin yetersiz çalışması.
  • Kardiyojenik Şok: Kalbin yeterince etkili bir şekilde çalışamadığı durumlarda, kardiyojenik şok ortaya çıkar.
  • Nörolojik Sorunlar: Beyin veya sinir sistemi bozuklukları, kan basıncının düzenlenmesinde sorunlara neden olur.

Hipotansiyon, genellikle altta yatan nedenin belirlenmesi ve tedavi edilmesi ile yönetilir. Bu durumu daha iyi anlamak ve uygun tedavi yaklaşımlarını belirlemek için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir.

Hipotansiyon Belirtileri Nelerdir?

Hipotansiyon genellikle belirgin belirtilerle kendini göstermez ve semptomlar genellikle hafif veya geçici olur. Aşağıda ise potansiyel belirtileri bulunmaktadır:

Baş DönmesiBayılma veya Bayılma EğilimiGöz KararmasıYorgunluk
Hızlı veya Düzensiz Kalp AtışıSoğuk TerlemeBulanık GörmeSersemlik Hissi

Düşük tansiyonun şiddeti ve belirtileri bireyden bireye değişir. Ayrıca, bu durum geçicidir yahut sürekli bir durum haline gelir.

hipotansiyon

Nasıl Teşhis Edilir?

Doktor, tansiyon düşüklüğünü teşhis etmek için çeşitli yöntemleri kullanır. İlk olarak, hastanın tansiyonunu ölçmek, tanı sürecinin temel adımlarından biridir. Tansiyon ölçümü genellikle hastanın otururken veya yatar pozisyonda dinlenirken olur.

Doktor ayrıca hastanın tıbbi öyküsünü, semptomlarını, yaşam tarzını ve diğer potansiyel sağlık sorunlarını değerlendirir. Fizik muayene, kan testleri ve elektrokardiyogram (EKG) gibi diğer testler de tansiyon düşüklüğünün altında yatan nedeni belirlemek için kullanılır.

Hipotansiyon Tedavisi

Hipotansiyon tedavisi, altta yatan nedenlere bağlı olarak çeşitli yaklaşımları içerir. Genellikle bireye özgü bir plan gerektirir. Tedavi, hipotansiyonun nedenine, şiddetine, semptomlara ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Tedavinin genel amacı, kan basıncını uygun düzeyde korumak ve organlara yeterince oksijen ve besin sağlamaktır.

Tedavi, etiyolojik olmalıdır. Örneğin, kalp yetmezliği, hormonal bozukluklar, kan kaybı veya enfeksiyon gibi nedenlere yönelik spesifik tedaviler uygulanır.

  1. Sıvı Tedavisi: Dehidratasyon veya kan hacmindeki azalmadan kaynaklanan hipotansiyon durumlarında, sıvı tedavisi kullanılır. Bu, intravenöz (IV) sıvılar aracılığıyla veya oral olarak sıvı alımını artırarak gerçekleştirilir.
  2. Tuz Tüketimi: Tuz alımının artırılması, vücuttaki sıvı seviyelerini düzenleyerek kan basıncını yükseltir. Ancak, bu yaklaşım bazı durumlarda uygun değildir. Özellikle tuzun sodyum içeriği yüksek olan bireylerde veya böbrek sorunları olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.
  3. Kan Basıncını Artırıcı İlaçlar: Doktorlar, kan basıncını artırmaya yönelik ilaçları reçete eder. Örneğin, fludrokortizon gibi ilaçlar, vücuttaki sodyum ve sıvı tutulumunu artırarak kan basıncını yükseltir.
  4. Kompresyon Çorapları: Bacaklardaki damarları sıkıştırarak kanın kalbe geri dönüşünü artırır. Bu da kan basıncını artırır.

 

 

“Neşe, kanaat ve sükûnet, doktora evin kapılarını kapar.”

Logav

 

Bu İçeriğe Tepkini Göster!
  • 3
    be_endim
    Beğendim
  • 2
    bay_ld_m
    Bayıldım
  • 0
    sevindim
    Sevindim
  • 0
    _pheli
    Şüpheli
  • 0
    sinirli
    Sinirli
  • 0
    _rendim
    İğrendim

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir