1. Anasayfa
  2. Sinema

Film önerisi (İçinde Yaşadığım Deri)

Film önerisi (İçinde Yaşadığım Deri)
0

Korku-gerilim türünde Pedro Almodovar’dan ilginç bir yapım; İçinde Yaşadığım Deri…

İçinde Yaşadığım Deri (The Skin I Live In), sizi yavaş yavaş büyüsü altına alırken aynı zamanda gerilimi de en yüksek seviyede hissedebileceğiniz, korku ve gerilim türünde bir filmdir. Yönetmenliğini efsanevi Pedro Almodovar yapmıştır. Film, Fransız polisiye yazarı Thierry Jonquet’in “Tarantula” isimli 2005 tarihli romanından uyarlanmıştır. İçinde Yaşadığım Deri genel olarak, kızının intikamı için enteresan bir yol seçen adamın hikayesini anlatıyor.

Estetik cerrahı Dr Robert Ledgard, eşinin trafik kazasında yanması ve bunun sonucunda görüntüsünden/kendinden nefret etmesi sebebiyle laboratuvarında deri üzerine çalışmalar yapmaya başlar. 12 yıl boyunca bunun için uğraşır ve sonunda domuz-insan karışımı bir deri üretmeyi başarır. Fakat karısı intihar etmiştir ve küçük kızları buna şahit olmuştur. Ağır bir depresyona giren kızı tedavi görür, tedavi sırasında Dr Robert kızının sosyalleşmesi için çabalarken başına çok daha kötü bir şey gelir. Yaşadığı travmatik olay sebebiyle her şey kız için daha da zorlaşır. Bu olaya sebep olan kişiden intikam almak için Dr Robert kimsenin tahmin edemeyeceği bir yol bulur…

Filmin ilk yarım saati konuya adapte olmakta zorluk çekerken, olay örgüsünün yavaşça çözülmesi ve bir anda her şeyin ortaya çıkmasıyla seyircinin merakla izlenmesi sağlanıyor. Gerçek hayatta görebileceğimiz bir temaya sahipken, bu temayı öyle geniş bir çerçeveye sığdırıyor ki sonucunda korku türünde bir peri masalı ortaya çıkıyor. Çünkü oldukça acımasız ve insanlık dışı karakterlere sahip. Robert, sağlıksız bir karakter ve başkalarının duyguları onun için hiçbir şey ifade etmiyor. Karakterlerin Almodovar’ın zengin tuvalinde ifade edilmesi, onlara ikna edici bir güzellik katıyor, ama özünde seyirciyi rahatsız ediyor. Film bittiğinde ve nihayet Robert karakterinin ve diğer karakterlerin ahlaksızlığının derinliğini anladığımızda, suratımıza bir yumruk yiyoruz. Seyirci toparlanmaya çalışırken Pedro Almodovar birkaç sahneyle daha seyirciyi tamamen yıkıma uğratıyor. Film için rahatsız edici ve garip bir şekilde şiirsel diyebiliriz. Düğün partisinin, ilginç ameliyatların hatta aşkın bulunması, görüntülerin güzelliği zaman zaman hipnoz edebiliyor.  İzlemesi kolay bir film değil ama kesinlikle izlemeye değer…  

Keyifli seyirler 😊

Bu İçeriğe Tepkini Göster!
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    bay_ld_m
    Bayıldım
  • 0
    sevindim
    Sevindim
  • 0
    _pheli
    Şüpheli
  • 0
    sinirli
    Sinirli
  • 0
    _rendim
    İğrendim

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir